Haberler

Toç Bir-Sen 32. Başkanlar Kurulu’nun ikinci oturumunda Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın coşkulu kalabalığa seslendi. Yalçın konuşmasının başlangıcında şube kongrelerini kardeşlik içerisinde tamamlayan şube yönetimlerine teşekkür ederek; “Suhuletle, dava şuuruyla bu teşkilatın temel ilkelerine yakışır bir biçimde kongre süreci yaşadınız. Bu teşkilatın marka değerine zarar vermeksizin şube kongrelerinizi tamamlamış oldunuz. Bu nedenle hepinizi yürekten kutluyor, şube kongrelerinde görevi devralanlar ile güven tazeleyen kardeşlerimi tebrik ediyorum” dedi.

Memur-Sen’in medeniyet değerlerinden kopmadan, tüm Türkiye’yi kucaklayan örnek bir emek hareketi olduğunu kaydeden Yalçın konuşmasını şöyle sürdürdü: “Memur-Sen ailesi olarak önemli bir süreci yaşıyoruz, sendikal hareketimiz 27. yılında, çeyrek asrı bitirdi ve yarım asra doğru gidiyor. Başladığımız süreçte yolun hayır olması akıbetinde hayır olmasına sebep oldu, bu durum omuzlarımıza da ağır bir yük bıraktı. Çünkü Memur-Sen, temel medeniyet değerlerinden kopmadan, kendi değerlerine sadık, yeniliğe açık ve dolayısıyla Türkiye’nin tamamını kucaklayan bir sendikacılık mefkuresiyle yol almıştır. Dava öncümüz Mehmet Akif İnan ağabeyimizin kararlılığıyla çıkılan bu yolda bugün 1 milyonu aşkın üyeye ulaştık. Bize düşen ise bizden öncekilerin layıkıyla taşıyıp bayrağı burca diktiği gibi bayrağı zirveden yeni ufuklara taşımak ve bu çıtayı daha da yükselterek, içerisini daha da iyi doldurarak, dünkü sendikal beklentileri bugünkü zemini okuyarak, üretimde bulunarak ülkemizin yolunu açmaktır” dedi. 

“EĞİTİMDE MİLİTARİST RİTÜELLER AYIKLANMALI”

Konuşmasında ‘Andımız’la ilgili tartışmalara da değinen Yalçın “Eğitimde militarist ritüeller ayıklanmalı” dedi.

Yalçın; “Memur-Sen olarak; Türkiye’de darbe dönemlerinden, anti demokratik dönemlerden neşet eden militarist öğeler eğitimin içinden ayıklansın, temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan bu tip yaklaşımlar geride bırakılsın, hürriyet ve iradeyi kısıtlayan, insanları aynı tornadan çıkmış adamlar gibi yetiştirmeyi amaçlayan toplum mühendisliği bütün antidemokratik dayatmalar sistemin içerisinden çıkarılsın diye yıllarca mücadele ettik. Milli güvenlik dersinin çıkarılması, andımız, MGK’ya sivillerin atanması, 8 yıllık kesintisiz eğitimin parçalanması, katsayının kaldırılmasına ilişkin mücadelemiz bunun içindi. Temel dini bilgiler siyer, Kur’an-ı Kerim gibi seçmeli derslerin getirilmesine ilişkin vücudumuzu ortaya koyuşumuz, kamusal alan yalanını tarihin çöp sepetine atışımız bu sebepleydi. Ve bunların tamamı çok ciddi bedeller ödenerek ve mücadele edilerek sağlandı.

Türkiye geçmiş fotoğrafı geride bırakarak yeni Türkiye’de yeni bir sosyolojiye yol alırken toplumsal bütünlüğü ve barışı tesis edecek bir sosyoloji temin edildi. Ama Danıştay, tıpkı geçmişte yargının sabah akşam muhtıra vermeye çalıştığı gibi karara imza attı. Kararın içeriğine ilişkin tartışma, bizi içine çekmek istedikleri bir bataklıktı. Yetkili konfederasyon olarak biz, Türkiye’nin özgürleşmesini, demokratikleşmesini; Türkiye’nin, toplumsal bütünlüğünü sağlayacak şekilde bir sosyolojiye ilerlemesini ve bu sosyolojinin Türkiye’yi daha da büyütmesini isteyen bir kitleyiz. Şimdiye kadar ortaya koyduğumuz bütün emek de buna matuftur. Bu yüzden Öğrenci Andı ile ilgili içeriğine ve etnik kısmına vurgu yapılarak tartışma çıkarılmak isteniyor ki bu son derece tehlikeli, son derece yanlış bir mecradır. Çünkü buradaki mesele vesayet dönemlerinin alışkanlıklarının nüksetmemesidir. Olayı böyle görüyoruz.

Bizim karşı çıktığımız nokta, militarist bir kurgu olmasıdır. Eğitimde böyle ritüellerin kalmaması; sabahleyin ilkokul çağındaki çocukların askeri kıta gibi dizilmesi, ense tıraşına bakılması, rahat, hazır ol, yüksek sesle söylüyorum karşılık vereceksin gibi ritüellerin eğitimden şiddetle ayıklanması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

“YARINLARIMIZ ÜLKEYİ VE UMUDU BÜYÜTTÜĞÜMÜZ ZEMİNLERE TEKABÜL ETSİN"

Konuşması sık sık alkışlarla kesilen Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın konuşmasını; “Toç Bir-Sen 32. Başkanlar Kurulu toplantısında burada siz kıymetli kardeşlerimle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyduğumu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Şube kongrelerinin tamamlanmasının ardından gerçekleştirilen bu toplantı çok anlamlı ve önemli. Bu sebeple başta Toç Bir-Sen Genel Başkanımız Hüseyin Öztürk olmak üzere tüm yönetim kurulu üyelerini bu toplantıyı, Türkiye’nin ve dünyanın kalbi, medeniyet şehri İstanbul’da gerçekleştirdikleri için tebrik ediyorum. Rabbim toplantımızı hayırlı etsin, bereketli kılsın. Yarınlarımız bugünlerimizden daha kuvvetli olduğumuz, güçlü olduğumuz, memurun özgürlük alanında daha fazla önünü açtığımız, daha fazla ekonomik anlamda kazanım elde ettiğimiz, ülkeyi, umudu büyüttüğümüz zeminlere tekabül etsin diyorum” diyerek noktaladı.

Toplantı aile fotoğrafı çekimin ardından sona erdi.