durmaz bir yerde

anne ölünce çocuk

çocuk ölünce anne”

Sezai Karakoç

Dünyamız hiç olmadığı kadar; annesiz bırakılmış çocukların, çocukları ellerinden alınmış annelerin dünyası. Annesi elinden alınmış korunaksız çocuklar. Çocukları katledilmiş; süresiz hüzünleri ve kederleri ile, dermanı olmayan dertleriyle anneler… Daha da kötüsü; korunaksız çocuklar gibi kederli anneler de ölüm sırasını bekliyor. Çünkü ruh hastası bir güruh dünyayı esir almış durumda.

İtidalini yitirmiş; katillerin, soykırım faillerinin pozitif ayrımcılığa sahip olduğu kaosa teslim olmuş bir dünyada -her şeyi olduğu gibi- zamanı da eşitleyen tek şey; ölümdür. Annelerin, çocukların cenazeleri toplu mezarlardan çıkarılırken katiller daha çok çocuk ve anne katledip dünyaya nizam veriyorsa hiçbir anne, hiçbir çocuk güvende değildir.

Gazze’de son 7 ayda 15 bin çocuk, 10 bin kadın katledildi. Güvenli addedilen ve bir buçuk milyon insanın sığındığı Refah sürekli bombalanıyor. Her geçen dakika ölen çocuk ve kadınların sayısı değişiyor.

Can güvenliği gibi, barınma gibi en temel haklarını kaybetmiş annelere ve çocuklara ‘Anneler Günü’ adı altında ne mesaj verilebilir ki! Evet, inanıyoruz; cennet annelerin ayakları altındadır. Bu yüzden annelerin ve çocukların katledilmesi demek dünya cehennem demektir. Annelere her günü ‘anneler günü’ne dönüştürmeyi vadeden dünya, cehenneme döndü. Dünyayı cehenneme dönüştüren İsrail’i durdurmadan hiçbir anne ve çocuğu güvende olmayacaktır.

Kan emici Siyonizmi durdurmak aynı zamanda ‘Yaşamak, berrak bir gökte çocuklar aşkına anneler aşkına savaşmaktır.’ 

İnsanlık anneler aşkına sesini yükseltiyor her yerde. İnsan olduğunu duyurmak ve insanlığı hedef alan katil İsrail’e karşı çıkarak insan kalmak için. Dünya’yı özgürleştirmek Filistin’i Siyonistlerden ve onlara destek veren emperyalistlerin elinden kurtarmakla, insanlığın safında durmakla olacaktır. 

Biz biliyoruz; Siyonizm’in kan gölüne çevirdiği Dünyamıza barışı ve huzuru getirecek, hiçbir beşeri ölçekle anlaşılıp sınırlanamayacak kadar engin olan anne şefkati ve merhametidir. Çünkü her anne yüreği evrenseldir, o duygunun aşkın yüceliğine sahip anneler başkasının üzüntüsüne de sevincine de ilgisiz kalmaz. 

Güçlü anneyi güçlü aile; güçlü aileyi güçlü toplum olarak gören Memur-Sen ailesi olarak savaşlarda katliamların durması, annelerin gözyaşının dinmesi için mücadele etmeye; kadını güçlendirme adına insani hasletleri öldüren dengesiz politikalara karşı durmaya, ailenin göz bebeği annelerimize sahip çıkmaya devam edeceğiz.

Başta şehit ve gazilerimizin anneleri olmak üzere, insanlığa; sevgiyi, saygıyı, güzel ahlakı, mutluluğu, hayata tutunmayı, başarmayı ve insan kalmayı öğreten; bize şefkatiyle yön veren, desteği ile güç veren eli öpülesi tüm annelerin ‘Anneler Günü’ kutlu olsun.