Haberler

Toç Bir-Sen Akademi 2. Dönem 1. Kur Eğitim Programı Amasya’da gerçekleştiriliyor. 

Tarım-Orman Çalışanları Birliği Sendikası (Toç Bir-Sen) ‘nın sendikacılıkta yine bir ilki gerçekleştirerek, genç kamu görevlilerinin eğitimine katkı sunmak için oluşturduğu Toç Bir-Sen Akademi’nin 2. Dönem Eğitim programının startı da 1. Dönemde olduğu gibi Amasya’dan verildi. Tarım ve Orman Bakanlığı Personel Genel Müdürü İrfan İçöz, Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Sönmez, Amasya İl Tarım ve Orman Müdürü Zekeriya Şeker, Amasya Orman Bölge Müdürü Halil Oflu, Orman Mühendisleri Odası Amasya Şube Başkanı Mutlu Turan ve 93 İl ve Şube Başkanlığının her birinden birer gencin katıldığı ve 4 gün sürecek olan eğitim programı Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

Akademinin açılış programında gençlere seslenen Toç Bir-Sen Genel Başkanı Hüseyin Öztürk konuşmasına; “ Acılar umudu buldurur bize” diyerek çağın saldırısına boyun eğmeden zulme direnen, eserleri ve öğretileriyle destanlar yazılmasına vesile olan, Türkiye’nin en büyük emek hareketi Memur-Sen’in kurucu Genel Başkanı Merhum Mehmet Akif İnan Ağabeyimizi, Toç-Bir-Sen’imizin büyümesinde, gelişmesinde ve bugünlere gelmesinde alın teri, emeği ve gayretleri bulunan, Hakkın ve Haklının yılmaz savunucuları, Tahsin Suda, Serdar Güllüoğlu, Remzi Şanlı, Yılmaz Osanmaz kardeşlerimizi, Akif Ağabeyimizin dava ve yol arkadaşı olan Üstad Nuri Pakdil’i, istiklalimiz ve istikbalimiz için, vatanımız, bayrağımız, ezanımız, milletimiz ve devletimiz için gözlerini kırpmadan şehadete yürümüş tüm kahramanlarımızı rahmetle, minnetle ve duayla yad ediyorum” diyerek başladı.

“BİZ; KARDEŞLİK ŞUURUNA ERMEK İÇİN “ÖNCE KARDEŞİM” DİYEN BİR TEŞKİLATIZ”

Genel Başkan Öztürk, geçen yıl 1. dönemini 2 kur halinde gerçekleştirdikleri Toç Bir-Sen Akademi’nin 2. dönemini gerçekleştiriyor olmaktan, eğitimler ile gençlere katkı sunmaktan büyük mutluluk duyduklarını dile getirerek sosyal sorumluluk projelerine daima büyük önem verdiklerini kaydetti. “Biz; Üstad Sezai Karakoç’un ifadesiyle “Davamız ve dava için kavgamız hakikat davası, hakikat savaşıdır” inancında ve adanmışlığında her daim Hakkı ve hakikati haykırmış bir aileyiz” diyen Öztürk;  Biz; Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın deyimiyle “Allah’a kul olmayan, davasına er olamaz” anlayışında olan bir teşkilatız. Biz; Kardeşlik şuuruna ermek, birlik ve beraberlik ruhunu kuşanmak için “Önce Kardeşim” diyen bir teşkilatız. Biz; Mazlum coğrafyaların hasretle beklediği, yeniden diriliş meşalesini taşıyanlarız. Biz; Memur-Sen Ailesi ve Toç Bir-Sen camiası olarak; Her daim mazlumun ve mağdurun yanında olmuş bir aileyiz. Biz; Bugünü değil geleceği yönetmek gibi bir hedefe kilitlenmiş Memur-Sen’in, Toç Bir-Sen’in neferleriyiz. Biz; İki Cihan Peygamberimizin, “İki günü eşit olan aldanmıştır. Gününe ilavede bulunmayan ziyandadır.” öğüdüne uyarak hep dünden daha fazla çalışmaya gayret eden bir teşkilatız. İşte bu nedenle davamızın yüklediği sorumlulukla; teşkilatımızın duruşunu kararlılıkla sürdürecek, misyonumuza uygun hareket edecek ve bu uğurda mücadele edecek, maziden atiye kuracağımız güçlü köprüyle nereden geldiğini bilen, nerede durduğunun ve nereye gitmek istediğinin şuurunda olan genç kardeşlerimizin teşkilatımıza ve davamıza hâkim bireyler olmaları, buradan aldıkları güçle de geleceğe daha emin adımlarla yürümelerine katkı sağlamak amacıyla Toç Bir-Sen Akademi’yi kurduk” dedi.

ÖZTÜRK: “BU MİLLETİN, BU ÜLKENİN GELECEĞİSİNİZ, UMUDUSUNUZ”

Konuşmasında Toç Bir-Sen ve Memur-Sen olarak gençlere büyük önem verdiklerinin ve güvendiklerinin altını çizen Genel Başkan Öztürk; “Beklenen ve özlenen gençlik; Milli ve manevi değerlere sarsılmaz bir inançla bağlı olan, vatanını ve milletini canından öte bilen, dava şuuruna sahip, bilgiye ve öğrenmeye her zaman açık, pusulası doğruluk ve vicdan olan bir gençliktir. Bu nedenle siz gençler; geleceğin ihyası için, bu Milletin, bu ülkenin geleceğisiniz, umudusunuz. Ecdadın mirasının büyüklüğünün size yüklediği sorumluluğun idrakinde olmalısınız” dedi.

Bugün burada bir araya toplanmalarının da bir sorumluluğun gereği olduğunu söyleyen Öztürk konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün buraya hepimiz bir sorumluluğun gereği olarak toplandık. Öncelikle kul olarak bizleri yaratan Allah’a karşı sorumluluklarımız var. Nitekim Allah akıl bahşettiği insana aynı zamanda sorumluluklarda yüklemiştir. Birlikte hayat sürdüğümüz bu dünyada tüm bireyler kendilerine düşen sorumlulukları tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğinde bizler Erdemli bir topluma sahip olacağız Sorumluyuz; çünkü ecdadın bizlere emanet ettiği bu emaneti en iyi şekilde taşımak zorundayız.

Sorumluluk bize her zaman görevlerimizi hatırlatan, bir an olsun boş kalmamamızı her daim bize fısıldayan, bir an olsun ye’se düşmememiz için en önemli anahtardır. İşte; çağının Nemrutlarına karşı İbrahim’i bir duruşla durup, zalimlere siz zalimsiniz diye haykıran ve hakkı onlara göstermek için ateşlere atılmayı bir şeref sayan İbrahim olmaktır, sorumlu olmak. Sorumlu olmak; Hz. Musa olup Firavunlara karşı hakkı ve hakikati haykırma bilincidir. Sorumluluk sahibi olmak; batılın karşısında korkusuzca durup Hz. Ali olmak, Malazgirt’te Sultan Alp Arslan’ın karşısında duran zalim topluluğuna karşı, İstiklal için, yalnızca Rıza-i İlahinin dostluğunu kazanabilmek için Hakkın yanında olmak, onun davasını davası bilip omuz vermektir.

Sorumlu olmak; daha 21 yaşında fethe mazhar olmak için, İslam’ın nurunu yaymak uğrunda Fatih Sultan Mehmet Han’ın o zorlu mücadelesinde Onun yanında olmaktır, özgürce yürüdüğümüz bu vatan topraklarında, 15 Temmuz hain darbe girişime karşı, genci yaşlısı, kadını erkeği tankların, paletlerinin önüne siper olabilmektir sorumluluk. Şah Fırat’ta, Zeytin Dalı’nda, Fırat Kalkanı’nda, Barış Pınarı’nda yüreği kahraman Mehmetçiklerimizle atmaktır sorumluluk. Ülkesi için, milleti için her zaman ve her koşulda mücadeleye hazır olmak, bu bilinçle mücadele adamı kalabilmektir. Sorumluluk sahibi insan; uğruna göreceği her türlü zahmeti, nimet bilerek bedel ödeyebilen kimsedir. Büyük bir gayret ve teslimiyet ile yüreklere, zamana ve zemine damga vuran, iz bırakan kimsedir.”

“TOPLUMUN İYİLİĞİ VE İYİLİK İNŞASI İÇİN ÇALIŞMALIYIZ”

Büyük davaların adanmış, inanmış yiğitlerle yürüdüğünü söyleyen Genel Başkan Öztürk; “Dâvamız ve dâva için kavgamız hakikat dâvası, hakikat savaşıdır. Bu nedenle toplumun iyiliği ve iyilik inşası için var gücümüzle çalışmalıyız” dedi.

Öztürk, konukların büyük bir dikkatle dinlediği konuşmasını; “Hepimizin gayesi bir;

Haklıyı güçlü kılmak, insan olarak yardımlaşmayı, toplum olarak dayanışmayı, kul olarak iyilikleri teşvik etmeyi, mümin olarak kötülüklere mani olmayı, değerlerimize yönelik saldırıları bertaraf etmeyi, medeniyet birikimimizi, gelecek nesillere aktarmayı, böylelikle dünyada refahı, ahir hayatta mutluluğu yakalamış bir toplum meydana getirmek için sendikacılığı toptan bir imkân olarak gören insanlar olmalıyız.

Duyarsızlığa karşı dik duran, haksızlık karşısında sesini en gür sedadan çıkaran bir dava ve teşkilat adamı olan Memur-Sen’imizin Kurucu Genel Başkanı Mehmet Akif İnan ağabeyimiz, “Rüzgâr mı asker mi biçti yolumu / Önünde kaç engel var ellerine” diyerek, dava için ve idealler için hiçbir engelin olmadığını öğretti bizlere. İşte bugün burada 2. dönemine adımın attığımız Toç Bir-Sen Akademi sadece salt manada bir toplantı olmanın ötesinde, diriliş muştumuz olmalı ve bizleri birbirimize kenetleyip yılmadan yorulmadan yürüyeceğimiz yolda, yol haritası çıkarma programı olmalıdır.

Rabbim, heyecanını hiç kaybetmeden, hakikat için mücadele edenlerden eylesin hepimizi” diyerek noktaladı.

İÇÖZ: “TOÇ BİR-SEN AKADEMİ’Yİ ÇOK ÖNEMLİ VE ÇOK DEĞERLİ GÖRÜYORUM”

Toç Bir-Sen Akademi’ye katılan Tarım ve Orman Bakanlığı Personel Genel Müdürü İrfan İçöz de bir konuşma gerçekleştirdi. Toç Bir-Sen Akademi’nin çok önemli ve örnek bir sorumluluk projesi olduğuna vurgu yapan İçöz, başta Toç Bir-Sen Genel Başkanı Hüseyin Öztürk olmak üzere tüm Yönetim Kurulu üyelerini can-ı gönülden tebrik ettiğini belirtti. İçöz; “Gençliğimizi ayakta tutacak etkinliklerin yapılması büyük önem teşkil ediyor. Bu bakımdan Toç Bir-Sen Akademi’yi çok önemli ve çok değerli görüyorum. Dört gün boyunca istifade edebileceğiniz eğitim programları siz gençler için büyük bir fırsat. Umuyorum ki hepiniz bu programdan yeni bir enerji ile döneceksiniz” dedi.

Tecrübelerini Akademinin gençleriyle paylaşan İçöz; “Görev hiçbir zaman istenilmez görev verilir. Hayatınız boyunca yaptığını her işi Mevlana’nın dediği gibi aşk ile yapın, sevgi ile fedakarca. O zaman daima başarılı olursunuz. Çevrenize karşı hep hoşgörülü, saygılı ve anlayışlı davranın. Peygamber Efendimizin hayatını rehber edinin ve çevrenizdeki insanlara örnek olun. Ve mutlaka istişareye değer verin. Evinizde, işinizde, çevrenizde ferdi olarak karar vermekten sakının. İstişare eden yanılmaz, bunu hayatınızın düsturu haline getirin” dedi.

Programa ev sahipliği yapan Amasya'da; İl Tarım ve Orman Müdürü Zekeriya Şeker, Orman Bölge Müdürü Halil Oflu ve Toç Bir-Sen Amasya İl Başkanı Mehmet Uludağ  da bir selamlama konuşması gerçekleştirdiler.

Akademi 'nin açılış programı katılımcılara kitap seti takdimi ve toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.