Toç Bir-Sen Genel Başkanı Günay Kaya TGRT Haber Canlı Yayınına Katıldı

Toç Bir-Sen Genel Başkanı ve Memur-Sen Genel Sekreteri Günay Kaya..

01 Ocak 1970 Perşembe 02:00
Toç Bir-Sen Genel Başkanı Günay Kaya TGRT Haber Canlı Yayınına Katıldı

Toç Bir-Sen Genel Başkanı ve Memur-Sen Genel Sekreteri Günay Kaya, Memur-Senin yaptığı Sahadan Yeni Anayasaya çalışmasıyla ilgili TGRT Haber canlı yayınına katıldı.

Programda, Memur-Senin 54.000 kişiyle anket yaparak hazırladığı Sahadan Yeni Anayasaya çalışmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Kaya, Memur-Sen Konfederasyonunun Türkiyenin öncü ve yetkili konfederasyonu olduğunu belirterek, Sivil Toplum Kuruluşları içinde sendikalar öncü durumdadır. Bu nedenle sendikalar baskı unsurlarıdırlar. Bizde Memur-Sen olarak sendikalar içinde en önemli baskı unsurlarından biriyiz. şeklinde konuştu. Yaptıkları çalışmanın amacının, Türkiyenin en önemli problemlerinden biri olan anayasa sorununa çözüm getirmek olduğunu ifade eden Kaya, Araştırmamızda milletin hemen hemen tamamının yeni bir anayasa istediği çok net bir şekilde ortaya çıktı. Bizde bu çalışmayla 74 milyonun beklentilerini, Türkiyenin karar alıcılarına, TBMMye yansıtalım istedik. şeklinde konuştu. Bu anayasa araştırmasında olması gerekeni değil olanı ortaya koyduklarını belirten Kaya, Sokaktaki insanın, tarladaki çiftçinin, okuldaki öğretmenin 82 anayasasına nasıl baktığını ve yeni anayasadan ne beklediğini ortaya koymak için bu çalışmayı yaptık. Memur-Sen olarak Türk milletinin yeni anayasadan beklentilerini güçlü bir şekilde duyurmak istedik. dedi.

Yeni anayasa için iki önemli unsur olduğunu belirten Kaya, Yeni anayasa için temel iki unsur, toplumsal iklim ve siyasal iklimdir. Milletimizin kahir ekseriyeti yeni anayasa beklentisini net bir biçimde ortaya koydu. Toplumun yeni anayasa isteği, toplumsal iklimin yeni anayasa için uygun olduğunu ortaya koyuyor. 12 Haziran seçimlerinde ikitidar partisinden ana muhalefete, mecliste bulunan partilerden mecliste olmayan partilere kadar tüm partilerin seçim beyannamelerinde yeni anayasa unsuru yer almaktaydı. Bu durumda siyasal iklimin yeni anayasa yapımına ne kadar hazır durumda olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır. STKlar, çiftçimiz, üreticimiz, memurumuz, işçimiz, sokaktaki vatandaşımız yeni anayasa istiyor. Karar alıcıların bu manzarayı iyi görmesi ve değerlendirmesi gerekmektedir. şeklinde konuştu. Bu durumu tarihi bir fırsat olarak değerlendiren Kaya, milletin 12 Haziran seçimlerinde bugünkü meclise temel görev olarak, yeni anayasa yapımını verdiğini dile getirdi. Araştırmada çıkan anayasanın hazırlandıktan sonra referanduma sunulması sonucunu değerlendiren Kaya, Halk benim için bir anayasa hazırla, getir önüme koy, bunun nihai kararını yine ben veririm diyor. Bu noktadaki egemenliği kullanma yetkisini millet kendinde görüyor. şeklinde konuştu.

Kaya, 1876, 1908 anayasa çalışmamız var, 1921 Kanun-i Esasi, 1924, 1961, 1982 anayasalarının tamamı yukarıdan aşağıya doğru millete dayatılmış anayasa maddeleridir. Ama bu sefer ilk kez millet tabandan yukarıya doğru bir talep seslendiriyor. Bu talebi milletin egemenliği açısından çok anlamlı buluyorum. dedi. Soru üzerine Memur-Sen olarak yeni anayasadan beklentilerini de dile getiren Kaya, Elbette ki yeni anayasanın, çalışma hayatına, temel hak ve özgürlükler açısından geniş bir çerçeveden bakmasını istiyoruz. Biz sendikal hakları salt, tek başına haklar olarak düşünmeyiz. Biz bu hakları özgürlüklerin içinde normal bir hak olarak görmekteyiz. Kamu çalışanlarıyla ilgili Toplu Sözleşme, Örgütlenme ve Grev haklarını üçünü birlikte, birbirinden ayrılamaz, bölünemez, temel haklar başlığı altında değerlendirmeye çalışıyoruz. Biz bunları temel insan hakları olarak gördüğümüzden dolayı, madem ki biz sivil ve demokratik, insan haklarına dayanan, temel hak ve özgürlükleri geniş anlamda tanımlayan bir anayasa istiyoruz.O zaman memurlarımız ve çalışanlarımız içinde bu hakları vermemiz gerekir. 4688 sayılı kanundaki örgütlenmenin önündeki engelleri kaldıran, toplu sözleşme hakkını Uluslararası Çalışma Örgütü(ILO) normlarında tanımlayan, ve mutlaka grev hakkını da içinde bulunduran bir anayasal sistem istiyoruz. Memurların önündeki siyasi yasakların da mutlaka kaldırılmasını istiyoruz. Biz bunu bir lütuf olarak değil de, Türkiyenin geldiği nokta, toplumsal gelişmişliği ve ekonomik-sosyal gelişmişliği açısından önemli buluyoruz. Bunların tanımlanması halinde, dar bir özgürlük tanımının oluşacağı kanaatindeyiz.dedi.

Kaya, çalışmanın 12 Eylül 2011deki Yeni Anayasa Paneliyle kamuoyuna duyurulduğu, 22-23 Ekimde TOBB İkiz Kulelerde düzenlenecek Uluslararası Anayasa Kongresinde yurtiçi ve yurtdışından bir çok akademisyenin katılacağı toplantıyla geniş kapsamda değerlendirileceğini belirtti.

Kongre Programı İçin Tıklayınız