Toç Bir-Sen 5. Bölge Eğitim ve İstişare Toplantısı otuz iki İl ve Şube Başkanlığı Yönetim Kurulu üyeleri ile bu illerde tarım ormancılık hizmet koluna bağlı kurumlarda görev yapan işyeri temsilcilerinin katılımıyla Nevşehir’in Kozaklı ilçesinde gerçekleştirildi.
“BATI HER ZAMAN İKİYÜZLÜDÜR”
Yaklaşık 450 teşkilat mensubunun katıldığı ve üç gün süren eğitim ve istişare toplantısı açılış konuşmaları ile başladı. Toç Bir-Sen Genel Başkanı Günay Kaya konuşmasına önceki gün katil Esed’in Suriye’nin İdlib kentinde çoğu çocuk olmak üzere 100’den fazla sivil vatandaşı katlettiği saldırıyı lanetleyerek başladı. Kaya “Memur-Sen ve Toç Bir-Sen daima zalime dur diyen güçlü bir el, ümmetin tutacağı güçlü bir dal, hakkı haykıran güçlü bir sestir. O sesimizi Cenab-ı Allah hep daim ve güçlü eylesin” dedi. “Batı her zaman ikiyüzlüdür” diyen Kaya sözlerini şöyle sürdürdü: Dün İdlib’te toplu imha silahları kullanılıyor, uluslararası savaş hukuku ihlal ediliyor ama uluslar arası kamuoyundan hiçbir ses çıkmıyor. Neden, çünkü ölen Müslüman. Batının hiçbir değeri, etiği, ahlakı yoktur. Batı’nın tek bir hedefi var, o da doyumsuz çıkarı, menfaatidir. İngiltere eski Başbakanı Winston Churchill'in tarih kayıtlarına geçen sözleri şöyledir: “Savaş hukukuna göre zehirli gaz kullanmak yasaktır; biliyorum. Amma zehirli gazı insanlara karşı kullanmak yasaktır! Türkler Müslüman'dır. Dolayısıyla da insan sayılmaz hiçbiri! Yani, Türklere karşı rahatça zehirli gaz kullanabiliriz!" İşte Churchill’ın bugünkü avaneleri de dün İdlib’deki kardeşlerimizin üzerine gaz bombaları yağdırdı. Katil Esed’i ve desteklerini lanetliyor, katledilen kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. O bakımdan Memur-Sen’imizin, Toç Bir-Sen’imizin sesi çok anlamlı, çok değerlidir. Bizler kardeşlerimizin dertleriyle dertlenmeli, dün katledilen o yavrulara kendi evlatlarımız gibi üzülmeli, zalime ve zulme dur demeli, onun için daha güçlü olmalıyız. Bunu başarmak zorundayız.”
“TOPLANTIMIZ KATILIMCILIĞIN EN GÜZEL ÖRNEĞİDİR”
Konuşmasında toplantının demokrasinin katılımcılık ilkesine güzel bir örnek oluşturduğunu da kaydeden Kaya; “Çok önemli bir süreçteyiz. Bir tarafta 16 Nisan referandum, diğer tarafta ise Ağustos ayında gerçekleştirilecek olan Toplu Sözleşme görüşmeleri. Her ikisi de Memur-Sen’imiz, Toç Bir-Sen’imiz için hayati önem taşıyor. Bugün 5’incisini yaptığımız bölge toplantılarımızda eğitim toplantılarımızın yanı sıra siz teşkilat mensuplarımızla Toplu Sözleşme taleplerimiz ve stratejilerimiz hakkında istişarelerde bulunuyoruz. Düzenlemiş olduğumuz bu toplantıda temsilcilerimizin bağlı oldukları kurumlarda görev yapan çalışanların taleplerini bizlere iletmesi Demokrasinin ruhu olan katılımcılık ilkesinin en güzel örneğidir” dedi.
“TARİHİ SORUMLULUĞUMUZ GEREĞİ ‘EVET’ DİYORUZ”
Memur-Sen olarak üstlendikleri tarihi sorumluluk gereği 81 il ve ilçede ‘Memur-Sen’e Davet, Tercih Evet’ programları yaptıklarını söyleyen Kaya, 16 Nisan’da güçlü ve yüksek bir ‘Evet’ çıkacağına inandıklarını da sözlerine ekledi. Kaya, Millet olarak, tarih olarak ‘Evet’ demenin çok önemli olduğunu belirterek; “Her bir darbe bu ülkenin sağcısının da solcusunun da onuruna indirilen bir tokattır. Bu kararla birlikte tüm darbeler tarihin çöp sepetine gidecektir. ‘Evet’ tarihimizdeki bin yıllık kardeşliğimizi daha da güçlendirecek. Biz tarih çağ açıp, çağ kapatan büyük bir devletin evlatlarıyız. Bu nedenle yeniden o tarih kodlarımıza, tarihi misyonumuza dönmek zorundayız. Bunun içinde beraber ve güçlü olmalıyız.
Tüm bunlardan dolayı ‘Evet’ kararımız siyasi ve politik bir karar değil, yetmiş dokuz milyonun istikbali ve istiklali için hayati bir karardır. Bu sebeple tüm teşkilat mensuplarımızla ‘Evet’ kampanyasına destek olacağız. Cumhuriyetten cumhuru çaldılar. Yeniden o cumhuriyeti cumhurla buluşturmak için ‘Evet’ diyeceğiz. CİA’ın, MOSSAD’ın, KGB’nin, M16’nın ne kadar alçak ve çakal varsa onların bu ülkedeki çocuklarını, piyonlarını ve maşalarını tarihin çöp sepetine atmak için ‘Evet’ diyeceğiz. Ülkemizde PKK’sı, FETÖ’sü, DHKP-C’si, ne kadar alçak ve hain örgüt varsa tamamının artık bu millete fatura oluşturmaması için, yeniden onları tarihin çöp sepetine atmak için ‘Evet’ diyeceğiz” dedi.
“ÇANAKKALE RUHUNU KUŞANDIĞIMIZ SÜRECE BAŞARAMAYACAĞIMIZ HİÇBİR İŞ YOK”
Programda açılış konuşmalarının ardından eğitim ve istişare toplantılarına geçildi. Bu bölümün ilk oturumunda ise Toç Bir-Sen Genel Başkan Vekili Sabri Kızılkaya teşkilata seslendi. Kızılkaya konuşmasına şehitlerimize rahmet, ülkemize ise sabırlar dileyerek başladı.
Kızılkaya; ülkemizin bugün, Hakk’ın batıla, yokluğun varlığa, en güçlü donanmalara iman gücüyle galip geldiği Çanakkale ruhuna ihtiyacı olduğu günler olduğunu kaydederek, bu inançla yoğrulmuş olan Memur-Sen ve Toç Bir-Sen teşkilatlarına büyük görevler düştüğünü belirtti. Kızılkaya “Milletçe Çanakkale ruhunu kuşandığımız, canlı tuttuğumuz sürece başaramayacağımız hiçbir iş, üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur” dedi.
Kızılkaya konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün dünyayı kimler yönetiyor, PKK’ya, PYD’ye, FETÖ’ye, DAEŞ’e, eli kanlı Esed yönetimine kimler göz yumuyor, fırsat tanıyor? Bunları çok iyi bilmemiz gerekiyor. Dünyada kaba kuvvet hala hakim, haklar ve hürriyetler kolay alınmıyor. O nedenle nerede olursak olalım yurtiçinde yada yurt dışında yaşadığımız toplumla, toplumun meseleleriyle yakından ve derinden ilgilenmek zorundayız. Bulunduğumuz illerde, ilçelerde, beldelerde bulunan sivil toplum kuruluşlarının teşkilatlanmalarına iştirak etmek durumundayız. Haklı olduğumuz kadar güçlü olmaya da çalışmalı, zulümler, haksızlıklar olmadan zalime zulme dur demeliyiz.”
“ŞER GÜÇLERİNİN AMACI BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİ BOZMAK”
“Dün milletimizin karşısında hangi hainler varsa bugün de yine aynı hainler işbaşında. Zaman değişti, isimler değişti yöntemler değişti. Ama zalimlerin, hainlerin, şer güçlerinin amaçları hiçbir zaman değişmedi” diyen Kızılkaya; “Bugün milletimizin karşısında hangi şer güçler, hangi hainler varsa geçmişte Alparslan’ın karşısında da, Kılıçarslan’ın karşısında da, Selahaddin Eyyubi’nin karşısında da, Kurtuluş Savaşımızda, Çanakkale Zaferimizde, 15 Temmuz’da da aynı şer odaklar vardı. Bu şer güçlerinin amacı şehitlerimizin kanıyla sulanmış bu coğrafyayı bizlere yar etmemek, birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi bozmak, yok etmektir. Allah’ın izniyle bu hainler asla kirli planlarını gerçekleştiremeyecekler.”
Kızılkaya konuşmasını 16 Nisan’ın ülkemiz, milletimiz ve dünya mazlumları için iyilikler getirmesi ve ‘Evet’in yüksek olması temennisiyle sonlandırdı.
Başkan Vekili Sabri Kızılkaya’nın ardından Toç Bir-Sen’in dokuz yıllık yetki döneminde büyük mücadelelerle tarım-orman çalışanlarının mali, sosyal ve özlük haklarında elde ettiği kazanımlara ilişkin bir sunum gerçekleştirildi. Genel Başkan Yardımcısı Fatih Doğan tarafından gerçekleştirilen “Yetkiden Etkiye 2009’dan 2017’ye Soylu Mücadelemiz” isimli sunum teşkilat mensuplarınca büyük ilgiyle takip edildi. Doğan sunumunda Tarım-Ormancılık Hizmet Kolu ve kamu görevlilerinin geneline ilişkin elde edilen, mali, sosyal ve özlük kazanımların yanı sıra yetkili sendika olarak ısrarlı bir biçimde takibini yaptıkları talepler hakkında da bilgilendirmelerde bulundu. Oturum teşkilat mensuplarının sorularının cevaplandırılması ve bilgilendirilmesiyle sona erdi.
HELAL GIDA SEMİNERİ
Programda GİMDES Teknik Bilim Kurulu Üyesi, Gıda Yüksek Mühendisi, Başdenetçi A. Hayreddin İşbilir tarafından Helal Gıda Semineri gerçekleştirildi.İşbilir, helal gıdanın önemi, helal sertifikalama uygulamaları, Seminerde “Helal ve Tayyip Ürün Nedir?, Günlük Hayatta Kullandığımız Ürünlerde İnancımız Açısından Kritik Katkı Maddeleri, Helal Sertifikalama Kurumları Arasındaki Farklar, Helal Güvence Sistemi” konularında katılımcılar bilgilendirdi.
KİŞİSEL GELİŞİM VE MOTİVASYON SEMİNERİ
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aile Eğitimcileri Aile Eğitim Programı Baş Eğiticisi, Başbakanlık Kamu Etik Kurulu Etik Yöneticisi, NLP TRAINER ve Uluslararası Kalite Yönetim Sistemleri Baş Denetçisi ve MEB Kalite ve Performans Geliştirme Daire Başkanı olan Mehmet Baki Öztürk de teşkilat mensuplarına ‘Kurum Kültürü, Teşkilatçılık, İşyeri Temsilcilerinin Görev ve Yetkileri, Motivasyon’ konulu bir eğitim semineri verdi.
HAYATİ İNANÇ'LA 'CAN VEREN PERVANELER'
Toplantının diğer bir oturumunda ise şiirin üstadı, Türk edebiyatının duayenlerinden ünlü Edebiyatçı ve Avukat Hayati İnanç, kültürümüzün engin hazinelerinden olan divan edebiyatının eşsiz beyitleriyle süslediği şiir tadındaki doyumsuz sohbetiyle teşkilat mensuplarını mest etti.
Büyük ilgi gören ve oldukça verimli geçen eğitim seminerlerinin ardından teşkilat mensuplarına sertifika ve Kur'an-ı Kerim ve Türk Bayrağının yer aldığı hediyeleri takdim edildi.