Ahmet Gündoğdu Eğitim ve İstişare Toplantısında Teşkilata Seslendi

20 Şubat 2017 Pazartesi 15:43
Ahmet Gündoğdu Eğitim ve İstişare Toplantısında Teşkilata Seslendi

Memur-Sen Onursal Genel Başkanı, TBMM İdare Amiri ve AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu da Toç Bir-Sen İşyeri Temsilcileri Eğitim ve İstişare Toplantısı’na katıldı. Programda coşkulu kalabalığa seslenen Gündoğdu’nun konuşması sık sık alkışlarla kesildi.

Konuşmasında; “Amacımız dinimize, ülkemize, milletimize, davamıza hizmet etmektir” diyen Gündoğdu; “Memur-Sen olarak, ortak akıl mitinglerinden katsayıların kalkmasına, başörtüsü yasağının fiili olarak kaldırılmasından din eğitimine, yeniden kardeşliğinin tesisi için çözüm sürecinden ümmetin birliğine kadar onlarca kazanımda, çalışmada hep beraber ter akıttık, mücadele ettik. Memur-Sen ailesine yakışan erdemli, onurlu duruş da, sendikacılık da budur” dedi.

Sendikanın da, siyasetin de birinci adımının durduğu yeri iyi belirlemek olduğunu kaydeden Gündoğdu; “Sendikacılık da siyaset de,  darbecilere ev sahipliği yapmak, 5’li çete içerisinde sendika adı altında yer almak,  hükümete “beceremediniz, gidin!” deyip, darbecilerin postalını yalamak değildir.  Siyaset ve sendikacılık önce, bu ülkenin ekmeğini, ezanını, bayrağını, bölünmez bütünlüğünü korumak, vatan sevgini, adam gibi duruşunu ortaya koymaktır.  Önce ekmeğinin büyümesinin iklimini oluşturacaksın sonra da büyüyen ekmekten, pastadan hak ettiğin payı alacaksın” dedi.

“EGEMENLİK YETKİSİNİ MİLLET DEĞİL, CHP KULLANMIŞTIR”

Toplantıda 16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan referandumla ilgili açıklamalarda da bulunan Gündoğdu muhalefetin pakete olan tepkisini de sert sözlerle eleştirdi. Yıl 1924, ikinci bir parti kurulur ama CHP ikinci partiye dayanamaz. Takrir-i Sükun kanunuyla o parti kapatılır. 1924’den 1950’ye kadar Anayasa’da meclis eliyle yürütülen egemenliği CHP yürütür. Seçim var seçenek yok. Sandığa gidilir ama halkın CHP’den başkasına oy verme şansı yok. Egemenlik yetkisini millet değil, CHP kullanmıştır. Nasıl kullanmıştır? 18 yıl 6 ay ezanı Türkçe okutarak, ezana, camiye İslam’a savaş açarak, tek parti diktatörlüğüyle kullanmıştır.

‘Cumhurbaşkanı partili olursa bu diktatörlüğe gitmez mi?’ diyor CHP. Atatürk, İnönü Celal Bayar hem parti genel başkanı hem de Cumhurbaşkanıydı, iktidarlarında ise valiler CHP’nin il başkanlarıydı” dedi.

Referandum karşıtlarının 'rejim değişiyor’ yaklaşımlarına da cevap veren Gündoğdu şunları söyledi: “Cumhuriyet tarihimizde üç tane önemli dönüm noktası var. Birinci adım; Cumhuriyet’in ilanı, ikinci adım; 1950’de çok partili hayata geçiş, seçimin alternatifin olmaya başlaması ki bu Türkiye demokrasisi açısından kırılma noktasıdır, üçüncü adım ise 16 Nisan 2017Cumhurbaşkanlığı sistemidir. Peki Cumhurbaşkanlığı sistemi bu kadar önemli ”  iken “hayırcılar” neden karşılar?

Hayırcılar ‘rejim değişiyor’ diyorlar. Türkiye’nin rejimi, demokratik Cumhuriyet olarak 1923’te değişmiştir, milletin bu rejimle sorunu olmamıştır. Ama bu rejimi bürokratik cumhuriyet olarak kullananlar artık son kullanma tarihi bitmek üzere olduğu için sistem değişikliğini ‘rejim değişiyor’ diye yansıtmaya başladılar. ‘Vatan bölünüyor’ diyorlar. Soruyorum 18 maddenin içerisinde hangi madde vatanı bölüyor? Seçilme yaşının 18’e inmiş olması mı ki bunun altını çizmek lazım, CHP’liler kadına seçme ve seçilme hakkını 1932’de verdik diye bu zamana kadar hava attılar, kadınların tamamına, inanç hürriyetine bağlı kalmak isteyenler de dahil seçilme hakkı 2015 yılında verilmiştir. 1932’den 2015’e kadar başörtülü kadının seçilme hakkı yoktu. Hatırlayın Merve Kavakçı’ya ‘şu kadına haddini bildirin’ diyen bu ülkenin başbakanıydı. Onun için Memur-Sen, Müslüman olduğu, başörtülü olduğu için kadına had bildirenlere, başörtüsüne özgürlük için 12 milyon üçyüzbin imza toplayarak hadlerini bildirmiştir. Şimdi geri kalanı da 16 Nisan’da Allah’ın izniyle tamamlayacağız.”

“BU SİSTEMİN HAYATA GEÇMESİ BU MİLLETİN MENDERES’E, ÖZAL’A, ERBAKAN’A, YAZICIOĞLU’NA BORCUNU ÖDEMESİDİR”

“Bu paket eğer Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi vatanı bölüyor ise neden ‘Evet’ diyenler AK Parti ve MHP de, HDP ve PKK değil?” diyen Gündoğdu 18 maddenin içinde vatanla, bayrakla, ezanla, istikametle ilgili olumsuz hiç maddenin olmadığının, hepsinin çok önemli, büyük ve güçlü Türkiye için tamamının hayati öneme sahip olduğunun altını çizdi.

Bu sistemin hayata geçmesi bu milletin Menderes’e, Özal’a, Erbakan’a, Yazıcıoğlu’na aynı zamanda borcunu ödemesi demek olduğunu da belirten Gündoğdu; 1961 ve 1982 Anayasaları darbecilerin yaptığı Anayasalardır. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ denilip egemenlik yetkisini meclisin elinden alıp gasp edildiğine dair yüzlerce örnek vardır. Önüne gelen Anayasa yapamaz diyorlar. Ne demek 1960’da darbeyi yaptır, 1961’de darbeciler Anayasa yapsın, 1980’de Kenan Paşa bir sağdan bir soldan astık desin darbe yapsın 1982’de darbeciler yargılanamaz diye Anayasa yapsın, 15 Temmuz’da FETO hainleri başarılı olsaydı bu milletin kökünü kazımak için Anayasa yapma yetkisi olacaktı ama millete gelince Anayasa yapamaz öyle mi? Hadi oradan, bu millet Anayasasını yapar geleceğini sağlama alır, devletine, milletine, bayrağına, ezanına sahip çıkar” dedi.

Gündoğdu “IMF’ye mahkum Türkiye bitmiştir, Batı’dan emir alan Türkiye bitmiştir, mezhebini, meşrebini, tarikatını dinin üzerine çıkararak Batılıların sömürmesine vesile olan İslam anlayışı devri de bitmiştir. Şimdi insan olarak Müslüman olarak, insanlığın onuruna sahip çıkmak adına ümmetin mazlumlarına sahip çıkan ve zalimleri durduran öncü yeni Türkiye vardır” diyerek devam ettiği konuşmasını “Kurulduğu günden bu yana ümmet adına millet adına sahici sendikacılık yapan Toç Bir-Sen’in onursal Genel Başkanı olmaktan gurur duyduğumu ifade ediyorum. Allah sendikacılık adı altında davasına sahip çıkanların geleceğini aydınlık eylesin, bahtını açık eylesin, evetimizi bol eylesin” diyerek sonlandırdı.

Konuşmanın ardından Genel Başkan Günay kaya tarafından Onursal Genel Başkan Ahmet Gündoğdu’ya günün anısına Kur’an-ı Kerim ve Türk Bayrağı’nın yer aldığı hediye takdim edildi.