1 Nolu Şube Başkanlığı’nın düzenlediği Anneler Günü programında konuşan Toç Bir-Sen Genel Başkanı Hüseyin Öztürk “Anne toplumun mimarı, insanlığın ve medeniyetin temelidir” dedi.
1 Nolu Ankara Şube Başkanlığı’nca Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Konferans Salonu’nda Anneler Günü programı düzenlendi. Kurum çalışanlarının büyük ilgi gösterdiği programda Toç Bir-Sen Genel Başkanı Hüseyin Öztürk de bir selamlama konuşması gerçekleştirdi.
“Ümmetin Yarısı Kadınlardan Oluşur, Diğer Yarısını da Kadınlar Yetiştirir”
Kadınların, annelerin toplumdaki yerinin ve öneminin hiç tartışmasız çok önemli ve bir o kadar da hassas bir konu olduğunun altını çizen Öztürk; “Toplumun temeli kadınlar tarafından oluşturulur. Toplumun mimarı anneler, sadece kendi çocuklarını değil tüm toplumun şekillenmesinde kilit rol üstlenirler. Kültürümüzün ve geleneklerimizin yaşatılması, toplumda huzurun sağlanması, birlik ve beraberliğimizin teminatı olan değerlerin inşası kadınların, annelerin elleriyle şekillenir. Çünkü anneller; ayrıştırıcı, ötekileştirici değil, toplumu birleştiren, bütünleştiren bir rol ile donatılmıştır. Bir alimin dediği gibi: “Ümmetin yarısı kadınlardan oluşur, diğer yarısını da kadınlar yetiştirir” dedi.
Tarih boyunca yazılan tüm zaferlerde kadınların ve annelerin büyük emekleri mücadeleleri olduğunu söyleyen Öztürk konuşmasında şunları söyledi: “Şanlı tarihimizdeki zaferlere şöyle bir dönüp baktığımızda da hep kadınlarımızı, annelerimizi görürüz.
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında, 20 yaşlarında genç bir gelinken, Erzurum'daki Aziziye Tabyası'nın savunulmasına, küçük yaştaki oğlunu ve 3 aylık kızını evde bırakarak katılan kahraman Nene Hatunlar. Henüz 21 yaşındayken, Kurtuluş Savaşı'nda erkekler ile birlikte İnebolu'da bulunan cephaneleri Ankara'ya götürürken verdiği mücadelede cephaneler ıslanmasın diye kazağını cephanelerin üstüne örten, yavrusu ölmesin diye de üzerine abanan, soğuktan donarak şehit olan Şerife Bacılar. Çanakkale Harbi’nde evlatlarını kınalayarak cepheye gönderen analar. 15 Temmuz Hain darbe kalkışmasında tanklara, namlulara elinde şanlı Türk bayrağı dilinde dua ve tekbirlerle karşı duran kahraman kadınlar, anneler tarih boyunca hep var olmuştur, var olacaktır.”
“Kadınlar Geleneksellik İle Modernlik Kıskacı Arasına Alınmıştır”
Konuşmasında günümüzde kadınların yükünün ağırlaştığını ve kadınların geleneksellik ile modernlik arasında bir kıskaca alındığını kaydeden Öztürk; “Kadına ve annelere en büyük değeri veren İslam dinidir. Öyle ki; "Oku" emriyle başlayan son ilahi davete ilk icabet eden kadın Peygamberimizin (S.A.S.) eşi Hz. Hatice’dir.
Yahudi erkekler Allah’a kadın olarak yaratılmadıkları için şükrederken, Hristiyanlar ise kadınları sadece köle olarak görmüşlerdir. Yüce dinimiz İslam ise "Cennet annelerin ayakları altındadır" diyerek kadına hak ettiği değerin verilmesini emretmiştir.
Lakin çağımızda; teknolojik gelişmeler ve kentleşme ile birlikte değişen modern toplumun yapısı, böylesine kritik ve önemli vafıslarla donatılmış olan annelerimizin yükünü ağırlaştırmış kadınları geleneksellik ile modernlik kıskacı arasına almıştır. Cennet ayakları altına serilen anneler; fıtratı gereği gönüllü görevleri olan anneliği yerine getirirken diğer taraftan da sosyal ve çalışma hayatının kendilerine yüklediği sorumlulukların üstesinden gelmek için mücadele etmektedirler” dedi.
“Şiddeti, İstismarı ve Ayrımcılığı Kaldıracak Düzenlemeler Acilen Yapılmalı”
Öztürk, Memur-Sen ve Toç Bir-Sen olarak annelerin, kadınların hayat standartlarının iyileştirilmesi ve yükseltilmesi, sağlıklı bir toplumun oluşması için sosyal hayatta daha etkin rol üstlenmeleri adına üzerlerine düşen sorumluğu yerine getirmek için mücadele ettiklerini belirtti.
Ülkemizde son 15 yılda, kadın hakları konusunda büyük mesafe kat edildiğini lakin yapılan düzenlemelerin yeterli olmadığını söyleyen Öztürk; Evet, birçok kazanım elde edildi. Başörtüsü yasağının kaldırılması, şiddete yönelik cezaların artırılması, kadın istihdamına ilişkin teşvikler, evlenme, doğum izni, süt ve çocuk konularında yapılan yardım ve destekler tabii ki çok önemli, fakat yeterli değil. Kadınların sadece çalışma hayatında değil, eğitimde, sosyal hayatta ve aile hayatında karşılaştığı istismarı, duygusal ve fiziksel şiddeti, ayrımcılığı, engellememeleri tamamen kaldıracak çalışmaların biran önce yapılması gerekmektedir” dedi.
Katılımcıların büyük ilgi gösterdiği programda Eğitimci Mehmet Baki Öztürk de "Sosyal Hayatta Kadının Yeri ve Önemi" konulu bir sunum gerçekleştirdi. Kadın katılımcıların yanı sıra erkelerin de büyük beğeniyle takip ettiği sunumda Baki Öztürk konukları hem güldürdü hem ağlattı hem de düşündürdü.
Program sonrasında 1 Nolu Şube Başkanlığı katılımcılara günün anısına kitap ve fular hediye etti.