Memur-Sen Konfederasyonu ve bağlı sendikalarca başlatılan Kam..
01 Ocak 1970 Perşembe 02:00
Memur-Sen Konfederasyonu ve bağlı sendikalarca başlatılan Kamuda Kılık Kıyafet Özgürlüğü için 10 Milyon İmza Kampanyası çerçevesinde Ankarada 3. stand TOÇ BİR-SEN, BEM BİR-SEN, Diyanet-Sen ve Büro Memur-Sen tarafından Ulus Meydanında açıldı.
Başkentli vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği stand açılışında farklı renklerde ki güvercinler ise kampanyanın simgesi olarak Kamuda Kılık Kıyafet Özgürlüğü için uçtu.
Kampanya kapsamında Heykel Meydanında oluşturulan standın açılışına Memur-Sen Genel Başkan Vekili ve TOÇ BİR-SEN Genel Başkanı Günay Kaya, TOÇ BİR-SEN Genel Başkan Yardımcıları Sabri Kızılkaya, Hüseyin Öztürk, Şahin Değirmen, Fatih Doğan, Hayri Ünal, TOÇ BİR-SEN Kadın Kolları Genel Başkanı Emine Akgün, Diyanet-SEN Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar ve yönetim kurulu üyeleri, BEM-BİR-SEN Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Can Cankesen ve yönetim kurulu üyeleri, Büro Memur-Sen Yönetim Kurulu Üyeleri katılırken, Memur-Sen Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Kaytan ve Halit Ortaköy ile üye sendikaların yönetim kurulu üyeleri de destek verdiler.
Basın açıklamasına Milli Eğitim ve Devlet Eski Bakanlarından Hasan Celal Güzel, Türkiye Yazarlar Birliği Adına Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Fidan, Başkent Kadın Platformu Eş Başkanı Berrin Sönmez, İLK-DER Başkan Yardımcısı Hediye Kılıç, Milli Türk Talebe Birliği Başkan Yardımcısı Salih Yıldız da katılımları ile destek sağladılar. Konuya ilişkin basın açıklamasını ise Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar yaptı. Bayraktutar basın açıklamasında şunları söyledi: " "Darbe dönemlerinin kudretli paşalarının sivil halk üzerinde uygulanmak üzere hazırladıkları çeşitli kanunlar, yönetmelikler ve dahası darbe Anayasası, artık bu ülkenin asıl sahiplerinin, gerçek evlatlarının "özgürlük anlayışlarına", "demokrasi taleplerine" dar geliyor. Darbe dönemlerinin ürünü olan ve kamu çalışanlarının kıyafetini seçme özgürlüğünü elinden alan mevcut Kılık Kıyafet Yönetmeliği, insanlık onurunu, hak ve özgürlükleri, evrensel ilkeleri yıllardan beri ayaklar altına almış, özellikle kamuda çalışan bazı memure kardeşlerimizin inancının gereği olarak örtmek istedikleri başörtülerine karşı anlamsız bir devlet-cumhuriyet düşmanlığı üretilmiştir.
Sayıları bugün on binlerle anılan bu mağdur kardeşlerimizin yanı sıra, saç, sakal, bıyık, ayakkabı-terlik, etek pantolon vs gibi yaptıkları işin aslı ile alakası olmayan, yeteneklerini, bilgilerini sergilemelerine asla mani bir durumu olmayan, "muz cumhuriyeti meşgalesi" diyebileceğimiz yasaklarla uğraşmak zorunda kalan, sicilleri bozulan binlerce kamu çalışanı da bulunmaktadır.
Bizler artık bu ne için konulduğu yasakçılar tarafından dahi unutulmuş insan hak ve onuru ile bağdaşmayan uygulamaları, yönetmelikleri istemiyoruz.
İnsanımızın özgür, haklarını istediği gibi kullanabilen, yasaksız bir toplumda refah içinde yaşamasını istiyoruz. Gözbebeğimiz kadınlarımızın, kızlarımızın hem inançlarını istediği gibi yaşamalarını, bunu yaparken de sahip oldukları bilgi, beceri, ilim ve yeteneklerinin önünün sonuna kadar açılmasını istiyoruz.
Cumhurbaşkanını, Başbakanını, milletvekilini, belediye başkanını, muhtarını, apartman yöneticisini seçebilme hakkına sahip olan başörtülü kadının artık kendisinin de bu makamlara seçilebilmesi ve hizmet edebilmesi hakkının gaspından vazgeçilmesinin istiyoruz. Kamu çalışanlarının seçebilme hakları arasında "kılık kıyafetini de seçebilme hakkının" bulunmasını istiyoruz.
Biz Memur-Sen olarak, üye sendikalar olarak hak ve özgürlükler konusunda sadece kamuda değil, toplumun her kesiminde, her alanında tam ve ileri demokrasi istiyoruz." Milli Eğitim ve Devlet Eski Bakanı Hasan Celal Güzel, yaptığı konuşmada Memur-Sen tarafından başlatılan kampanyayı sonuna kadar desteklediğini belirterek, "İnsanın beyninin içine değil dışına bakan bu totaliter, faşist, komünist rejim uygulamaları artık son bulmalıdır" dedi.
Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği ve sözleri sık sık alkışlarla kesilen Hasan Celal Güzel yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Geçmiş dönemde darbeciler, militarist kişiler devlete hâkim olduğu için özgürlükler kısıtlanmıştı. Son 10 yılda iktidar partisi, kapatılmak uğuruna da olsa çok demokratik iyi niyetli bir şekilde bu olaya yaklaştı ve büyük mücadele verdi.