İNSANLIĞIN EN ÖNEMLİ SORUNU TARIMDAN KOPUŞTUR

08 Nisan 2016 Cuma 19:43
İNSANLIĞIN EN ÖNEMLİ SORUNU TARIMDAN KOPUŞTUR

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş "2023-2071 Vizyonuyla TOÇ BİR-SEN Tarım Kongresi"nde yaptığı konuşmada, bugün insanlığın başlıca problemlerinin tarımdan kopuştan kaynaklandığını ifade etti.

Dünyada da Türkiye'de de tarım topraklarının tarım dışına çıktığına dikkati çeken Daniş,  "Bugünümüzü ve yarınımızı doyurabileceğimiz topraklarımız, babamızdan, dedemizden bize kalan değil torunlarımızdan miras aldığımız ve onlara daha iyi şekilde devretmemiz gereken sermayemizdir" değerlendirmesinde bulundu.

Daniş, Birleşmiş Milletler'in (BM) raporuna göre enerji savaşlarından sonra dünyayı gıda savaşlarının beklediğine işaret ederek, dünya nüfusunun büyük bir bölümünün sağlıklı gıdaya ve sağlıklı suya ulaşamadığını hatırlattı.

Sadece Türkiye'de değil, dünyada da toprağın önemine ilişkin farkındalık oluşturulması gerektiğini vurgulayan Daniş, ancak toprağı "dost" edinerek toprak ve gıda güvenliğinin sağlanabileceğini söyledi.

Bakan Faruk Çelik'in tarıma getirdiği en önemli anlayışlardan birinin masa başında değil tarlada tarımı yönetmek olduğunu belirten Daniş, "Bilginin, hizmetin üreticinin ayağına gitmesi, yani işletme bazlı yönetim anlayışı Türk tarımına yeni bir nefes getirecek. Böylece tarlada izimiz, harmanda yüzümüz olacak" dedi.

Bakan Yardımcısı Daniş konuşmasını sonlandırdı: “Tarım sektörümüz için son derece önemli olan bu kongre için Toç Bir-Sen Genel Başkanı Günay Kaya başta olmak üzere tüm Yönetim Kurulu üyelerini tebrik ediyor, akademisyenler ve katılımcılara şükranlarımı sunuyorum.” 

“BU TOPLANTI TARIM SEKTÖRÜNE REHBER OLACAK”

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da yaptığı konuşmasında Toç Bir-Sen’in çok önemli bir kongreye imza attığını belirterek bu toplantının tarım sektörüne rehber olacağına inandıklarını dile getirdi. Hem sektör hem de ülkemiz için son derece önemli olan bu toplantı için Toç Bir-Senimize, akademisyenlerimize, teşkilatımıza ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.

Konuşmasında Türkiye’nin tarımsal üretimde hedefinin dünya liderliği olması altını çizen Yalçın; “Türkiye tarımsal üretimde iyiye doğru gidiyor. İyi ve organik tarım noktasında olumlu gelişmeler var. Tarımsal üretimde Avrupa birincisi, dünya yedincisiyiz. Hedef dünya birinciliği, liderliği olmalıdır. Bunun için çalışan başına tarımsal üretimi artırmalıyız. Tarımda bir çelişki yaşanıyor. Bu çelişkiye de kısaca değinmek istiyorum. Tarımsal üretimle tarımsal ihracat arasında doğru orantı yok. Tarımsal ihracatta dünya 26 ıncısıyız. Halbuki iyi bir planlamayla Avrupa birincisi, dünya yedincisi rahatlıkla olabiliriz. Un ve makarna ihracatında dünya birincisiyiz. Demek ki olabiliyor. Rusya pazarının daralmasıyla ortaya çıkan sıkıntılar mutlaka yeni pazarlarla aşılmalıdır. Bu noktada genç çiftçilerin desteklenmesini önemsiyoruz. Ancak, bu tür projelerin tarıma katkısı sürekli ölçülmelidir. Çünkü, ölçülmeyen projeler geliştirilemez “dedi.

"TARIMSAL İHRACATIMIZI 40 MİLYAR DOLARA ÇIKARMALIYIZ"

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, küresel rekabetin gittikçe hız kazandığını da belirterek, yükselen piyasaların başında yer alan Türkiye'nin bu rekabetten kazançlı çıkabilmesi için gelecek hedeflere odaklanması gerektiğine dikkati çekti.

Tarımsal ürünlerde uluslar arası rekabet gücünün önemine işaret eden Yalçın, şunları kaydetti:

"Bu anlayışla, 78 milyonun ortak aklını 500 milyar dolar ihracata, 2 trilyon dolar gayri safi milli hasılaya, 25 bin dolar kişi başına mili gelire kilitlemeliyiz. Tarımsal gayri safi milli hasılamızı  150 milyar dolara,  tarımsal ihracatımızı 40 milyar dolara çıkarmalıyız. Bu hedeflere eş güdümlü olarak BM'nin yapısının demokratikleşmesine yönelik girişimlerimizi sürdürmeli, ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa’dan sonra Türkiye’nin de mutlaka veto hakkı elde etmesi için çalışmalıyız."

TARIMDA 2023 VE 2071 HEDEFLERİNİ GERÇEKLEŞTİRMELİYİZ

Gelişmiş ekonomilerin kendi arasında, yükselen piyasaların kendi arasında ve gelişmiş piyasalarla yükselen piyasalar arasında yaşanan rekabetin her geçen gün ivme kazandığını belirten Yalçın, yükselen piyasaların başında yer alan Türkiye’nin bu acımasız rekabetten kazançlı çıkabilmesi için öncelikle 2023 hedeflerini yakalaması, sonra da 2071 hedeflerini gerçekleştirmesi gerektiğini vurguladı. Yalçın, geçmiş ve günlük olayları tartışmaktan asıl gündeme bir türlü dönülemediğini söyleyerek, “Artık enerjimizi ve zamanımızı gelecek hedeflere odaklamalıyız. Türkiye’nin, Avrupa’nın öncü, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın lideri olması yönünde gayret göstermeliyiz. Bu hedefleri yakalayabiliriz. Bugün burada bu toplantının yapılıyor olması, tarımın ve hayvancılığın sorunlarına çözüm aranıyor olması ümidimizi kaybetmediğimizin, çıkış yolları aradığımızın, çözüm yolları bulmaya çalıştığımızın göstergesidir. Zamanımızı geleceği düşünerek, planlayarak ve kurgulayarak geçirmeliyiz” diye konuştu.

78 Milyonun; 500 milyar dolar ihracata, 2 trilyon dolar Gayrisafi Milli Hasılaya, 25 bin dolar Kişi Başına Düşen Mili Gelire kilitlenmesi gerektiğini dile getiren Yalçın, “Tarımsal ürünlerde, Uluslararası rekabet gücümüzü artırarak, tarımsal Gayrisafi Milli Hasılamızı 150 milyar dolara, tarımsal ihracatımızı 40 milyar dolara çıkarmalıyız. Eğer bunu başarırsak bu yolculuğa uygun hareket ediyoruz demektir. Yeter ki, umudumuzu ve heyecanımızı kaybetmeyelim. Bu hedeflere eşgüdümlü olarak BM’nin yapısının demokratikleşmesine yönelik girişimlerimizi, Dünya 5’ten büyüktür çıkışımızı sürdürmeliyiz. ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa'nın yanında Türkiye’nin de mutlaka veto hakkının olabildiği, gerçekleri haykıra bildiği noktaya taşıyabilirsek doğru yoldayız demektir. Bu gayretlerimizi sivil, demokratik ve özgürlükçü Yeni Anayasa ile taçlandırmalıyız. Milletin kendi anayasasını yapma ve yazma imkanı sunmalıyız” şeklinde konuştu.