"Mısır İçin Direniş İnsanlık İçin Diriliş Mitingi"nde Buluşuyoruz

   Mısırda seçimle iş başına gelen hükümete   destek veren sivil ..

01 Ocak 1970 Perşembe 02:00
"Mısır İçin Direniş İnsanlık İçin Diriliş Mitingi"nde Buluşuyoruz


   Mısırda seçimle iş başına gelen hükümete   destek veren sivil vatandaşların üzerine ateş açan darbecilerin insanlık dışı uygulamalarına dur demek için yüz binler Başkentte Sıhhiye Meydanında "Mısır İçin Direniş, İnsanlık İçin Diriliş" mitingi düzenleyecek.

   Memur-Sen, Hak-İş, Mazlum-Der ve Anadolu Gençlik Derneğinin birlikteliğindeki "Mazlum Mısır Halkıyla Dayanışma Platformu,Mısırda demokrasi isteyen mazlum halka kurşun sıkan zalim darbe yönetimini protesto etmek ve katliamlara "dur" demek için buluşuyor.Platform, 24 Ağustos Cumartesi günü saat 16.00da Sıhhiye Meydanında miting düzenleyecek.Tüm vatandaşlarımızı Mısırda insanlığın katledilmesine tepki göstermeye davet ediyoruz.

   "Sevgili kızım ve değerli öğretmenim...

   Sana elveda demiyorum bilakis yarın görüşmek üzere. Başı dik tuğyana isyan ederek yaşadın. Tüm engelleri redderek hürriyete sınırsızca aşık oldun. Bu ümmet, uygarlıkta hak ettiği yeri alabilsin diye onu yeniden diriltmek ve inşa etmek için sessizce yeni ufuklar arıyordun. Akranlarının uğraştığı işlerle meşgul olmadın. Her zaman derslerinde birinci olmana rağmen öğrenmeye olan açlığın dinmedi.

   Bu kısa hayatta sohbetine doyamadım. Vaktim, mutlu olacak ve eğlenecek kadar geniş değildi. Rabiatul Adeviyyede son kez bir araya geldiğimizde, "Sen bizimle olduğunda bile bizden ayrısın" diyerek bana olan sitemini dile getirmiştin. Ben de sana, "Bu hayat birbirimize doyacak kadar geniş değil. Birbirimize doyalım diye Allahtan cennetinde bize bu sohbeti vermesini temenni ediyorum" demiştim.

   Sen şehit olmadan iki gün önce seni rüyamda gelinlikler içinde gördüm. Bu dünyada eşi benzeri olmayan bir güzellikteydin. Yanıma sessizce oturduğunda sana, "Bu gece senin düğün gecen mi" diye sordum. Sen de "Düğünüm akşam vakitlerinde değil öğlen olacak" demiştin. Çarşamba günü, öğlen vakti şehit olduğun haberi bana ulaştığında, senin rüyamda bana ne demek istediğini anlamış oldum. Allahtan seni şehit olarak kabul etmesini niyaz ettim. Ve şehadetin, bizim haklı olduğumuzu ve düşmanımızın da batılın ta kendisi olduğu inancımızı pekiştirdi.

   Son vedanda yanında olamamam, son bir kez seni görememem, alnına son bir öpücük konduramamam ve senin cenaze namazını kıldırma şerefine nail olamamam beni derinden üzdü. Beni bunları yapmaktan alıkoyan, ölümden veya karanlık hücerelerden korku değil, uğruna canını verdiğin davayı (devrimin hedeflerine ulaşması) sürdürebilmekti.

   Zalimlere karşı başın dik (göğsünü gere gere) direnirken gaddar kurşunlar göğsüne saplandı ve ruhun yüceldi. Ne kadar güzel bir azmin ve terbiye edilmiş bir nefsin vardı. İnanıyorum ki, sen Allaha verdiğin söze sadakat gösterdin, Allah da sana verdiği söze... Öyle ki, şehadet şerefini bize değil de sana bahşetti.

   Son olarak, sevgili kızım ve değerli öğretmenim...

   Sana elveda demiyorum bilakis görüşmek üzere. Buluşmamız, yakında peygamber ve ashabıyla birlikte Havz-ı Kevserde olacak. Sonsuz kudret ve hükümranlık sahibi Allaha yakın, Onun nezdinde değerli ve şerefli bir konumda. Ayrılmamak üzere, birbirimize doyma temennilerimizin gerçekleşeceği bir buluşma..."