Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Samancı, Toç Bir- Sen'in ev sahipliğinde gerçekleştirilen Modoretörlüğünü Gazeteci Özlem Özcan’ın yaptığı "Kadın İnanırsa Dünya Değişir" isimli panele katıldı. Panelde 16 Nisan'da yapılması planlanan halk oylaması ve Anayasada değiştirilmesi öngörülen maddelere ilişkin açıklamalarda bulunan Gülay Samancı, "Halk oylamasında 'evet' diyebilmemiz için birçok sebebimiz var. Çünkü biz bu memlekette Fransız değiliz arkadaşlar. Hep gözümüzün önünde gerçekleşiyor. Hep beraber yaşıyoruz. Yukarıda birileri koltukta oturabilmek adına kavgalarını verirken, biz de aşağıda hep ezildik. Buna dur demenin vakti gelmiştir. Eğer yaşamış olduğumuz krizler, problemler varsa yukarıdakilere düşen de bu krizleri, problemleri ortadan kaldırmaktır. 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' önümüze geldi gelecek. Halk oylamasında inşallah sizler de bizleri desteklemek suretiyle daha iyi işler yapmak adına sizlerle birlikte birlik olacağız" diye konuştu.
"PEKİ, NE İÇİN 600'E ÇIKARTILIYOR, İHTİYAÇ MIYDI?"
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde şu anda 550 milletvekili olduğunu ve bu sayının artırılması gerektiğini ifade eden Samancı, şunları kaydetti:
"TBMM malumunuz 550 milletvekiline sahip şu anda. 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' ile yeni getireceğimiz değişikle ne olacak? Bu sayı 600'e çıkıyor. Peki, ne için 600'e çıkartılıyor, ihtiyaç mıydı? Evet, arkadaşlar ihtiyaçtı. Çünkü, Türkiye şartlarında bugün kişi başına düşen milletvekili ortalama 143 bin. Avrupa'ya baktığımız zaman 50 bin olan ülke de vardır, 70 bin olan ülke de vardır. 1960 Anayasası düzenlenirken ortalama yine 90 bin civarında olmak üzere rakam konuşulmasına rağmen daha sonra milletvekili sayısı çıkartılıyor, böyle kalıyor. Bizlere ne gibi faydası olacak? Bizlerin mecliste temsiliyeti daha fazla artmış olacak. Milletvekilleri sizlerle ve bizlerle daha fazla birlikte olup, yaşadığımız sıkıntıları çözüme kavuşturmak adına bizi mecliste temsil edecek. "
"BİZ, GENÇLERİMİZE GÜVENİYORUZ"
Referandumda oylanacak yeni Anayasa maddeleri arasında gençlere 18 yaşında milletvekili seçilme hakkının olduğuna da değinen Samancı, "Yeni düzenlemeyle gençlerimize 18 yaşında seçilme hakkını veriyoruz. Peki, 82 Anayasası'nda neydi? 82 Anayasası'nda 25'ti. 18 ile 25 yaş arasında 7 yaşlık bir dönemde inşallah geçlerimiz seçilme hakkına sahip olacaklar. Bunu anlamış değiller. Bazen sorular geliyor işte 'gençler mi bizi temsil edecek?'. Her 18 yaşını doldurmuş olan genç oraya girecek değil. Siyasi partiler bunun değerlendirmelerini kendileri yapacak. Bu 18 olmaz 25 olur, 28 olur. Biz, gençlerimize güveniyoruz. Konya'da 2011 yılında ben milletvekilliği yaptım. 34 yaşında bize nasip oldu. Keşke öncesinde nasip olsaymış, tabii bizim öncesinde de teşkilatlarda görevlerimiz oldu. Bunun ne bir ayriyeten okulu oluyor ne de bir ayriyeten eğitimi oluyor. Orası bambaşka bir okul. Orada kazanılan tecrübeler inanın ufkunuzu açıyor ve toplumsal anlamda sorumluluk bilincinizi daha da kuvvetlendiriyor, pekiştiriyor" açıklamalarında bulundu.
Samancı, "Cumhurbaşkanı ile çalışmak nasıl bir duygu?" sorusuna "Cumhurbaşkanı ile çalışmak onurdur. Kendisi milletine aşık bir insandır" şeklinde cevap verdi. 16 Nisan'da gerçekleştirilecek referandum için "Bu kadar yaşanan kriz varsa bu problemi çözüme kavuşturmak için evet demeliyiz" diyen Samancı, Cumhurbaşkanlığı sisteminin maddelerini anlattı.
ONLAR MİLLETE TUZAK KURDULAR AMA ALLAH DA ONLARA TUZAK KURDU
15 Temmuz günü tek başına darbeye meydan okuyan kahraman gazi Safiye Bayat'ın kahramanlığını ise katılımcılar gözyaşları içinde dinledi. Bayat konuşmasında o gece yaşadıklarını anlattı. Darbe girişimini öğrenir öğrenmez abdest alıp Çengelköy’deki evinden çıkarak köprüye koştuğunu söyleyen 2 çocuk annesi Bayat, "Çok büyük bir ihanetin ve de çok güzel bir zaferin gecesiydi" diye başlayan konuşmasında Boğaziçi Köprüsüne darbeci askerlere neden burada olduklarını sormak için gittiğini söyledi. Askerlerle ikna edici ve güzel sözlerle konuşmaya çalıştığını kaydeden Bayat, "Beni tartakladılar. 'Zalim emire itaat etmeyin' dedim ama beni vurdular" dedi. Bayat, "Zalim dahi olsa bizde sadece iyiliğe çağrı vardır. Onlar devletimin güzel üniformalarını giymiş hırsızdır. Onlar millete tuzak kurdular ama Allah da onlara tuzak kurdu. İman varsa imkân vardır, imanı olan hiçbir şeyden korkmaz. Milletin gücüne her zaman inandım, Allah bizi yalnız bırakmadı " şeklinde konuşurken katılımcılar gözyaşlarını tutamadı.
“KADIN OLMAK ZORDUR”
Gazeteci Yazar Zeynep Türkoğlu’da panelde kadınların sosyal hayatta yaşadıkları sorunlara ilişkin değerlendirmelerde ve bilgilendirmelerde bulundu. “Kadın olmak zordur” diyen Türkoğlu “Keşke 365 gün güllük gülistanlık geçse de, pozitif ayrımcılık diye bir şey olmasa bizler de yılda bir gün, kadın haklarını konuşmak zorunda kalmasak. Evet Türkiye son 15 yıldır kadın sorunları noktasında çok büyük mesafe kaydetti ve dönüşüm geçirdi. Fakat on yıllardan beridir biriktirilmiş sorunlar, engeller var. Bunlar zamanla çözülüyor ama bununla birlikte değişen ve gelişen sosyal hayat yeni sorunları da beraberinde getiriyor” dedi.
“16 Nisan kadınlar için bir kapıdır, kilittir” diyen Türkoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Esas 16 Nisan’dan sonra yolu nasıl yürüyeceğimiz çok önemlidir. Bizim demokratik taleplerimiz buraya kadar değildir. Demokratik taleplerimiz ve bunların yerleşmesinin temellendirilmesi için 16 Nisan bir başlangıçtır”